Müze
Bir zamanlar Doğu Roma ve Osmanlı imparatorluklarının başkenti olan İstanbul, aynı zamanda ticaret gemilerinin sıklıkla uğradığı işlek bir liman şehri olmuştur. Doğal limanı Haliç ve Karadeniz’in Akdeniz’e tek bağlantısı olan Boğaz sayesinde şehir, her iki imparatorluk döneminde de, Avrupa, Asya ve Afrika’nın dört bir yanından gelen binlerce tüccara kazanç sağlamıştır.

Ticaret Yolları, Colin McEvedy’nin The Penguin Atlas of Medieval History adlı kitabı, sf. 43, 59, 73, 89

İstanbul, Matrakçı Nasuh 1537 İstanbul
Fenikeli deniz tüccarlarının, kemirgenlere karşı, ilk kez gemilerde kedi bulundurmaya başlamasından bu yana, “gemi kedisi” birçok ticaret, keşif ve donanma gemisinde ortak bir özellik olmuştur. Ticaret gemileri limanda en az birkaç hafta kalıyordu ve bu yoğun gemi trafiği İstanbul’un kedi nüfusunun her zaman yüksek rakamlarda kalmasını sağladı.
Ortaçağ Avrupa’sındaki Katolik kilisesinin aksine, Ortodoks Kilisesi ve İslam kedilere karşı oldukça hoşgörülüydü. İstanbul halkı her dönemde liman bölgesinden şehre yayılan sokak kedileriyle temas halinde olmuştur. Bu tarihi bağ, bizi içinde yaşayan sayısız sokak kedisi ve kedi severiyle birlikte bugünün metropol şehrine taşır.

İşe, okula ya da eve giderken her gün farklı sokak kedileriyle karşılaşmak, annelerin yavrularıyla ilgilenmesine, erkeklerin eş aramasına ya da bir bölge için savaşmasına tanık olmak şaşırtıcı olduğu kadar normaldir de. Kedilerin doğal cazibesi hipnotik bir ilgiye dönüşür. Hayatta kalmalarına katkıda bulunmak insanlar için kaçınılmaz bir görev haline gelir. Bu yüzden İstanbul aynı zamanda sokaklara konulan mama ve su kaplarının, herhangi bir mahalledeki herhangi bir sokak kedisinin veteriner masrafları için para toplayan Whatsapp gruplarının şehridir.



Galata’da doğan grafik tişört markası Aponia olarak ilk günden beri sokak kedileriyle iç içeyiz. Cat Museum Istanbul projemizle, yaşadığımız şehir için kültürel, sokak hayvanları için finansal bir değer yaratmayı hedefliyoruz.
“M” logomuzu farklı iş modellerinden ürünlerde tüketici ile buluşturarak elde edeceğimiz net gelirin yarısı müze çatısı altında kurulan ‘Goodcrowd’ insiyatifi tarafından aşağıdaki 3 önemli konuyu finanse etmek amacıyla kullanılacak:
– Esnaf ve gönüllüler aracılığıyla sağlıklı mama dağıtımı.
– Daha geniş kapsamlı bir kısırlaştırma programı.
– Sokak hayvanları için “ücretsiz” çalışacak tam donanımlı ticari veteriner klinikleri.

Kediler eski Mısır’dan beri sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Güzellikleri ve karakterleri, dünyanın dört bir yanından farklı sanatçılar tarafından sayısız sanat formunda incelenmiştir. Müze için misyonumuz, bir gün dünyanın en büyük kedi sanatı koleksiyonuna kediler şehrinde ev sahipliği yapmak ve müze iş modellerinden elde edilecek net kârın %50’sini şehirdeki sokak hayvanları yararına adamak.



Ana müze binası 2022 yılında kiralandı. Eski Galata bölgesinin kalbi olan Perşembe Pazarı’nda yer alan 18. yüzyıl Osmanlı döneminden kalma bu müstakil binada kapsamlı bir restorasyon yapılması gerekmektedir. Restorasyon maliyetinin şuanki bütçemizi aştığının farkındayız. Bu sebeple restorasyon projesi finanse edilip tamamlanana kadar Cat Museum Istanbul’un ilk versiyonunu Galata’daki 260 metrekarelik stüdyomuzda açmaya karar verdik.
Ocak 2024’te, 2 yıl içinde toplanan 62 eserle müzeye ilk şeklini verdik. Henriette Ronner Knip, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Otyam, Joan Miro, Louis Wain gibi sanatçıların eserleri yanı sıra kedi temalı birçok obje ve antika da müzenin bu ilk versiyonunda ziyaretçi ile buluşuyor.
M logolu herhangi bir ürünü satın alarak vereceğiniz desteğe her zaman müteşekkir olacağız.
Müzeyi sürekli büyüyen ve koleksiyonuna sürekli önemli sanat eserleri ekleyen organik bir yapı olarak tasarlıyoruz.
Bu sadece bir başlangıç.
Fatih Dağlı
Yaratıcı Yönetmen
Cat Museun Istanbul